* Süt neden bu kadar konuşuluyor? Süt tüketmek gerekli mi? Sağlığa zararı var mı?
Son yıllarda gereksiz yere kötülenen ve yıpratılan bir çok gıdadan biri de süt. Hatta bir diyetisyen olarak düşündüğümde lekelenmeyen bir gıda kaldı mı bilemedim. Hormonlu danaların etinden çiftlik balıklarına, ekmeğin gluteninden kümes tavuğunun yumurtasına kadar yetmedi suyun pH’nın düşüklüğü bile kötüleme sebebi oldu, bakın doğal kaynak suyundan bahsediyorum. Bunlardan sonra süte laf atılmış çok mu?
Bir beslenme uzmanı olarak doğal, katkısız ve kaliteli beslenmenin önemini çok iyi biliyorum ve toplumu bilgilendirmeyi görev olarak benimsediğimden bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı duydum. Aslında yukarda bahsettiğim her gıda için ayrı makaleler yazılabilir fakat bugünkü konuyu spor yapanların sık tükettiğini düşündüğüm gıda süt ve süt ürünlerini seçtim.
Süt hem peynir ve yoğurdun oluşmasını sağlarken aynı zamanda bu gıdaların üretimi sonucunda ortaya çıkan artık ürün whey (peynir altı suyu) tozu da birçok sporcu gıdasının içerisinde bulunuyor. Yani hemen hemen sporcu olup süt ürünlerinden kaçarak yaşamak çok mümkün değil.
Her hayvanın sütü kendi yavrusu içindir !?
Evet, cümle mantıklı ve doğru olabilir. Fakat bunun doğru olması o gıdayı diğer bir canlının tüketmesine mani değil. Tavuklar bizim için yumurtalmıyor ama biz yumurtalarını yiyoruz. Asya’da balık yumurtası tüketmek de çok yaygın, ayrıca arılar kendileri için bal yapıyor onu da biz yiyoruz. Yani doğada tükettiğimiz tüm bitki ve hayvaları düşünün, sonuçta hiçbirnin üzerinde insanlar içindir yazmıyor. Burada bakış açınızı genişletebilmeye çalışıyorum. Vücudunuz gıdanın nereden geldiğini bilmez, bir önemi de yoktur. Sindirim sistemimiz gıdaları amino asit, glikoz ve yağ asitlerine hem de vitamin-minerallerine kadar belli bir düzende parçalayarak kullanır, ister süt için ister portakal yiyin. Günün sonunda süt gözümüzden kaçan farklı bir zararlı madde de içebilir miydi, belki. Fakat binlerce yıldır süt tüketen ve dünyada her ülkenin beslenme rehberlerinde bulunan ve çocuk yaşlı herkese tavsiye edilen sütün sakıncalı olabileceğine inanmak gerçekçi bir yaklaşım gibi durmuyor.
En geniş süt ve sağlık araştırması
2016 yılında bilim insanlarının oluşturduğu bir ekibin hazırladığı, 114 makalenin derlemesinden ortaya çıkan çalışmanın genel sonucunu paylaşmak istiyorum. Süt ve süt ürünlerinin tüketiminin günlük alınması gereken makro ve mikro besinlerin karşılanmasına önemli katkıda bulunduğu, buna ek olarak olumsuz etkisine dair sadece birkaç çalışmaya karşın yüzlerce makalenin hem fikir olduğu üzere süt tüketiminin birçok yaygın hastalığa yakalanma riskini azalttığı üzerine birleşiyor. Bu çalışmada Tip-2 diyabeten kardiyovasküler hastalıklara, kemik sağlığından obeziteye kadar birçok konuda yapılmış bilimsel çalışmaların sonuçları özet halinde bulunuyor, ayrıca incelemek isteyenler için adı: “Milk and dairy products: Good or bad for human health? An assessment of the totality of scientific evidence” olarak Google’da aratıp bulabilirler.
Süt ve Kanser İlişkisi
Yapılan çoğu araştırmalar sütün kanserden koruyucu özellikleri üzerinde dursa da bazı durumlarda süt ile kanser ilişkisi bilimsel araştırmalar ile tespit edilmiştir. Bu, sütün direkt kanser yaptığı anlamına gelmiyor, sadece o sürecin içinde şüphlenen gıdalardan bir tanesinin süt olmasından dolayı araştırmacılar mantıklı sonuçlar bulmak adına her türlü olasığı göz önüne almaları gerekiyor. Konuyu özeltmek gerekirse süt ürünlerinin tüketiminin artması ile kandaki insülin-benzeri büyüme hormonunu (IGF-I) artıyor, bundan dolaylı kolorektal kanser ve prostat kanseri oluşma riskini arttırdığı düşünülen IGF-I/IGFBP-3oranı da artmış oluyor. Fakat düşük yağlı süt ürünlerinin ütketimi de kolorektal kanser riskini azalttığı bulunmuş. Yani 40 yaşın üzerindeyseniz ve süt ürünlerini tüketmeyi seviyorsanız az yağlı olanlarını tercih etmenizi, aynı zamanda genel olarak fazla protein tüketiminden kaçınmanızı tavsiye ediyorum. Bunun dışında süt ürünleri güvenle tüketilebilir.
Orçun Kürüm
Uzman Diyetisyen
* Bu makale anlatılanlar sadece bilgilendirme amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir hekim/hasta sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Kişiden kişiye farklılar gösterebilir.