* Neden Çikolata Krizleri Yaşarız?
Bazılarımız kelimenin tam anlamıyla “çikolata krizleri” yaşayabiliyoruz! Böyle anlar yaşadığını iddia eden kişiler, çikolata bulamayınca daha keyifsiz, mutsuz ve hatta sinirli olduklarını iddia ediyorlar! Peki bu durumun aslı astarı var mıdır? Gerçekten çikolata krizleri yaşanılabilir mi? Söz konusu durumun bilimsel bir açıklaması olabilir mi?
Evet! Çikolatanın içerisinde bir değil birden çok farklı madde, beynimizde salgılanan nörotransmitterlerin (sinirsel haberci moleküller) miktarını ve türünü değiştirerek, bizim “çikolata krizi” şeklinde adlandırdığımız duruma sebep oluyor! Daha basit bir bakış açısıyla çikolata bağımlılığı; sigara bağımlılığı ve kokain bağımlılığının beyinde tetiklediği mekanizmayla aynı şekilde işliyor!
Çikolatanın etkisini anlamak için farklı bir açıdan ele alalım. Ne kadar fazla salya üretimimiz olursa yediklerimizden o kadar fazla tad ve zevkalacağız. Ağzınızdan kolay kayıp giden yumuşak veya kolay eriyen gıdalar tat alma duyularımızı kaplar. Örneğin tereyağı, salata sosu, dondurma, mayonez ve tabiki erimiş çikolata gibi gıdalar tat alma cisimciklerinizi fazlaca aktive etmektedir. Bu yüzden birçok insan yemeklerini üzerleri sos ya da şeker kaplı olduğunda daha çok keyif alır. Bu, o yiyeceğin daha çok salya üretimi sağlamasıyla, beynine ufak bir şenlik yaşatmaktadır. Bunun bilincinde olmak besin seçiminde işe yaracağını düşünüyorum.
Bağımlılığa yol açan temel beyin nörotransmitterlerinden ilki “dopamin”! Bu madde özellikle haz verici ve heyecanlı bir durumun sonucu ya da çok keyif veren bir yiyeceğin yenilmesi sonrasında üretiliyor! Örneğin yeni aşık olduğumuzda, bungee jumping yaparken, cinsellik yaşarken, kahkaha atarken, sigara içerken vs… beynimizdeki dopamin seviyesi hızla artıyor! Bu durum aynı zamanda beyinde “ödüllendirilme” mekanizmasını tetikliyor. Aynı aktivitenin yapılması ya da yiyeceğin yenilmesi sonucu, söz konusu mekanizma her seferinde tetikleniyor. Bir süre sonra, beynimizdeki ödüllendirilme mekanizmasını yeniden tetikleyebilmesi için haz verici yiyeceğe veya duruma karşı duygusal bir bağımlılık gelişiyor!
Ancak hepsi bu kadar değil! Durum sanıldığından daha da karmaşık… Çünkü çikolatanın içerisinde kendimizi iyi hissetmemize yol açacak başka maddeler de bulunuyor! Bunlardan bir diğeri ise teobromin! Aslında bu madde çikolataya tadını veren temel alkoloidlerden biri olup, bağımlılık yapıcı özelliği olmadığı düşünülmektedir. Bununla beraber kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağladığı ve cinsel uyarımı arttırıcı özellikleri olduğu düşünülmektedir. Ayrıca teobromin, çikolatanın içerisinde bulunan diğer bir madde olan kafein gibi, kişinin kendini daha aktif ve zinde hissetmesine de katkıda bulunur. Teobromin’in merkezi sinir sistemini uyarıcı özelliği kafeine kıyasla 10 kat daha düşüktür.
1996 yılında Daniel Piomelli tarafından çikolatada “anandamid” adlı bir nörotransmitter olduğu keşfedildi. Peki bunun anlamı nedir? Anandamid, Sanskritçe kökenli bir kelime olup, “Ananda” yani “neşe” kelimesinden türemiştir. Dolayısıyla anandamid, “neşe kimyasalı” olarak da bilinmektedir. Söz konusu madde kendimizi harika ve neşeli hissettiğimiz zamanlarda beynimiz tarafından üretilebilen endojen bir nörotransmitterdir. Çikolata yediğimizde, neşe kimyasalının seviyesi yükselerek kendimizi daha iyi hissederiz. Ancak bu mekanizmanın tetiklenişinin de genetik farklılıklara bağlı olarak değişkenlik gösterebileceği, bazı kişilerde yoğun hissedilirken, bazı kişilerde hissedilemeyebileceği tahmin edilmektedir.
Peki çikolatanın bize faydası var mı?
Siyah çikolata yemek resveratrol yüzünden serotonin seviyesini kısmen artırır. Resveratrol hem endorfin hem de serotonin seviyelerinin artmasına yardımcı olur. Bildiğiniz gibi bu da mutluluk hissi ile alakalı. Sütlü çikolatada siyah çikolatadan çok daha az kakao (serotonin üreten kısım) olduğundan dolayı, sütlü çikolata yerine siyah çikolata yemeniz gerektiğini unutmayın.
Çikolatanın içerisindeki keyif verici ve bağımlılık yapıcı maddelerin, sayılanlardan daha fazla olduğu düşünülmektedir. Araştırmacılara göre: “Çikolata, marijuanaya benzer şekilde etki gösterebilen farmakolojik aktif maddeler içermektedir. Bu maddelerin, çikolata krizlerine neden olduğu düşünülen, madde kullanımının tetiklediği psikozlara benzer bir duruma yol açabileceği tahmin edilmektedir!”
Eğer siz de çikolata krizleri yaşıyorsanız ve bu nedenle aldığınız kilolarınızdan şikayetçiyseniz, benim gibi konusunda uzman biri ile çikolata krizlerinin üstesinden gelmeniz mümkün!
Uzman Diyetisyen Orçun Kürüm
* Bu makale anlatılanlar sadece bilgilendirme amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir hekim/hasta sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Kişiden kişiye farklılar gösterebilir.