* YEDİĞİMİZ TAVUKLAR SAĞLIKLI MI?
Geçen hafta Diyetisyenler Günü (6 Haziran) münasebeti ile bir tavuk firmasının sponsor olduğu bir yemeğe katıldım. Benim için güzel bir geceydi, eski arkadaşlarımı ve meslektaşlarımı görmüş oldum. Burada sizleri ilgilendiren kısım ise tavuk tüketimi ve tavuk yetiştiriciliği ile ilgili olan kısmıdır.
Tavuk hiç tartışmasız insanoğlunun binlerce yıldır tükettiği ve besin değeri olarak da çok zengin olan bir gıdadır. Protein açısından zengin olması dışında yağ oranı da çok düşüktür. B3 ve B6 vitaminlerinden de zengin olup enerji metabolizmasını da desteklemektedir. Hem tok tutan bir besindir hem de kalorisi fazla değildir (100 gramı yaklaşık 200 kalori) bu sebeple diyet yapanların da favori besinlerindendir.
Peki tavuk tüketmek sağlıklı bir tercih midir?
Bunu hiç düşündünüz mü diye sormayacağım çünkü son yıllarda basında ve televizyonda çıkan haberlerden sonra muhakkek içinize bir kurt düşmüştür.
Ben bugün Banvit temsilcisi ve aynı zamanda akademisyen olan zat’ın dediklerini size aktarmak istiyorum.
Antibiyotik kullanımı sadece (insanlarda olduğu gibi) hastalanan tavuklarda kullanılmaktadır, kesinlikle bütün tavuklarda standart olarak uygulanmadığını söylediler. Hatta bunun onlar için de maddi bir yük olduğundan bahsettiler.
90 gün yerine 45 günde büyütüp kesmelerinin sebebi olarak tavuk ırklarından bahsettiler. Bu ırklar nasıl ki uzun boylu insanların çocukları uzun doğmaktadır, tavuklarda da hızlı büyüyebilen ırkları çoğaltarak sanayide kullandıklarını anlattılar. Bu ırklar Amerika, Almanya, İngiltere gibi ülkelerden gelmekteymiş.
Büyüme hormunundan bahsetmediler, ya da ben kaçırmış olabilirim. Bunu ırklara bağlamış da olabilirler diye düşünüyorum.
Bu konuşmadan bir diğer çıkardığım ise kalite faktörü. Kesinlikle kaliteli markaları tercih etmeliyiz. Tavuk kontaminasyon riski en yüksek gıdalardandır ve belli bir stardartta ve hijyenik koşullarda üretilmelidir. Evet bazen köy tavuğu dediğimiz tavuklar bile sakıncalı olabilmektedir.
Tavukların genetiği değiştirilmemiş olup tükettikleri yemlerde soya küspesi kullanılmakta ve bu da genetiği değiştirilmiş yani GDO olmaktadır. (GDO’dan gerçek anlamda kaçabileceğimizden emin değilim) Bu sistem Amerika dahil diğer medeni ülkelerde de aynı sistem ile üretildiğini vurguladılar. Tavukların yemlerinin %80’i mısır ve geri kalanı ise soya küspesi oluşturmaktadır. Her gün belli miktarda ek vitamin ve mineral desteği yapılmaktadır.
Tavukların serbest dolaşımı hakkında ise kısaca değindiler ve yasal olarak mevzuatta metrekare içerisinde düşen tavuk miktarı sayısını geçmediklerini vurguladılar. Eğer serbest dolaşan bir grup tavuk türleri üretiyorlarsa ve ben kaçırmışsam kusura bakmasınlar. Düzeltmeler için aşağıya yorumlarınızı bekliyorum…
Yukarda yazdıklarımı firmanın bakış açısı ve anlatımı olarak kabul edin lütfen. Bunları paylaşmamın amacı sizlerin de en doğal hakkı olan sağlıklı gıda seçme konusunda sizi biraz daha aydınlatmaktır. Kendi yorumlarımı katmamamın sebebi ise bu konularla ilgili firmalara yakın olmamam ve bu konu ile ilgili detaylı araştırma yapmamamı sayabilirim.
Şahsi fikrim sadece kaliteli firmaların ürünlerini almanız ve imkanı olanların da organik ürünleri tercih etmesi olacaktır. Bu konu hakkında uzmanlaşan kişilerin detaylı yorum yapması daha doğru olacaktır. Bildiğiniz üzere beslenme bilimi kapsama alanı en geniş bilimlerden bir tanesidir.
Uzm. Dyt. Orçun Kürüm